Pervaneyim
Turnalarla semah döndüm
Âşk – yolunda pervaneyim
Ateş idim, sende söndüm
Bezgin - usanç teraneyim
Türkü oldum, dilden dile
Bülbül oldum gülden güle
Harlandım da külden küle
Hep ilklerde serhaneyim
Azad idim şah bağından
Aşamadım zer dağından
Buyur ettin, otağından
Gül içinden yarhaneyim
Azık belden, asa elden
Selam geldi her gidenden
Takat bitti, can bedenden
Omuzlarda, barhaneyim
Dünya malın yok tamahım
Yok diyemem çok günahım
Kul hakkıyla gitmek ahım
Altın gümüş, darphaneyim
Hiç silinmez yazı yazdım
Kötülüğe, türkü kazdım
Teli kopuk, kırık sazdım
Yüreklerde dershaneyim
Hırpanidir, abam çulum
Ayakta taş, yokuş yolum
Kilim dokur sağım solum
Libaslardan, feshaneyim
Ağustosta, arşta güneş
Kötülere oldum serkeş
Yar içinde Mazlum ateş
Serinleten, karhaneyim
Mazlum Zengin
*
Pervane - Dönmek, emre amade
Terane – Çok yinelendiğinde usanç veren bir durum
Serhane - Türk müziği eserlerinin birinci hanesini belirtir
Yarhane – Sevgi, sevgili evi
Barhane – Varılacak yer
Darphane - Para basılan yer
Dershane - Ders verilen yer, mekân
Feshane - İstanbul'da açılan fes ve yünlü dokuma fabrikaları
Karhane – Bunaltıcı sıcaklar için kar doldurulan KAR kuyusu
.