· Gece Yarısı · Bekleniyorsunuz  · . · Kitaplarım · İMZA GÜNÜME BEKLENİYORSUNUZ... 
Giriş | Kayıt
                
   ÇIKIŞ YAP

Anasayfa

Ziyaretçi Defteri

Haber Başlıkları

Fotoğraf galerisi

Haftanın Şiiri

Oku Yaz ( Forum)

ŞİİRLER

İstatistikler

Faydalı Linkler

Görüşleriniz

Kontrol paneliniz


 
 
 Kanatlı Karınca - Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım
 
 Zavallı Çoban
 Cesur Genç İle İyilik Prensi
 Baba Koç İle Kızıl Kurt
 Sepetçi İle Zengin Adam
 Karagöz İle Hacivat Hikayeleri
 Timsah Kıkı İle Hacer

Mazlum Zengin Web Sitesi Forums

Kose Yazilari

Cafer TEMİZ
Fetvacı (Şiir)


Lamia CANAY
Türkiye Nereye?


Mazlum Zengin
Camsız Pencereler (Hikâye)


Seher DUMAN
Piknik Provası


Serhan BİLGEN
Arguvan candır, Arguvan canandır

Pazartesi992
Salı1231
Çarşamba1326
Perşembe1014
Cuma826
Cumartesi1100
Pazar1108
Toplam:3375670
En Çok:4412

Bu bölümde Dostların yeni çıkan kitapları tanıtılacaktır.* Şiir Harmanı - Mazlum Zengin * Ağıttan Umuda - Mazlum Zengin * Çal Gayri - Aliye Budak * Varsın Burkulan yüreğim olsun - Aliye Budak

ANTOLOJİ ARŞİVİM

Mazlum Zengin Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - AŞIK CEMALİ
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

AŞIK CEMALİ

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Mazlum Zengin Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> HİKAYELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
savas33
Newbie
Newbie


Kayıt: Aug 06, 2008
Mesajlar: 16
Nerden: antalya

MesajTarih: Prş Ağu 07, 2008 5:09 pm    Mesaj konusu: AŞIK CEMALİ Alıntıyla Cevap Ver

Şimdiye kadar Cemalî pek ele alınmadı. İlk defa merhum Sait Uğur İçel Folkloru'nda biraz bilgi verdi,sonra sayın Sıtkı Soylu Mut'tan Haber gazetesinde, son olarak ben de İçel Kültürü'nde tanıtmağa çalıştık. Bunları kaç kişi okuyabildi, kimlerin dikkkatini çekti bilemiyoruz. Cemalî, şimdi Gülnar'a bağlı (yakınlığı ve ulaşım kolaylığı bakımından Mut'un bir köyü sayılabilecek durumdadır ) Örenpınar köyündendir. Asıl adı Ahmet, halk arasında Cemalî, Aşık Cemalî, Hacı Cemalî diye anılır. Şiirlerinde sadece CEMALÎ mahalsını kullanır. Zembilli Ali Efendi, Şeyh Cemaleddin Efendi'ler de "CEMALÎ" mahlası kullandıklarından ayrım yapmak için "İÇELLİ CEMALÎ" demeyi uygun buldum. İçelli Cemalî'nin ne zaman doğup ne zaman öldüğünün kesin tarihini şimdilik bilemiyoruz. Merhum Sait Uğur, İçel Folkloru (C. 111 Sayfa 34'de) hicri 1230-1290 (miladi 1815- 1873) tarihlerini kaynak göstermeden veriyorsa da elime geçen şu bulgular:
1- 1877 Osmanlı-Rus muharebesine katıldığını ve Tuna cephesinde bulunduğunu bildiren iki adet destanı.
2- Gülnar'ın Kurbağa köyünden, Cemalî'nin akrabası olan Lütfi Öztürk'ün 1889 doğumlu annesi anlatmıştı: On-onbir yaşlannda iken tarlada ekin biçiyorlarmış, Cemali yanlarına gelip su istemiş, "çamın gölgesinde ayran var iç" demişler. Cemali ayran içmek için tuluğun ağzını çözmesiyle sıcakta kükreyen ayran yüzüne fışkırmış. 0 anda:

Ayran tuluğunu açtık
Yed'adım geriye kaçtık
Sakaldan bıyıktan geçtik
Burnumuzu yire yazdı demiş.

3- Cemalî Mut'un Beci köyünden Menteş Hoca'yı ziyarete gelir. 1908 meşrutiyetini kastederek:

Hürriyete aklı eren gülüp oynamaz
Belki de dünyanın son nefesidir.

Dediğini Menteş Hocadan naklen 1901 doğumlu Becili Abid Hoca
(Abidin Atalay) anlatmıştı.

Bu veriler, Cemali'nin 19. Asrın ikinci yansı ile 20. asrın başalarnda yaşamış olduğunu bildiriyor. Yakınları, torunları, Cemali'nin zamanın okullarında epeyce okuduğunu, sonradan askerliğe intisab ederek uzunca bir süre askerlik yaptığını, başçavuşluğa kadar da yükseldiğini, bazı muharebelerde bulunduktan sonra Zeyne köyünde bir süre karakol komutanlığı da yaparak askerlikten ayrildığını, hacca gittiğini ve hac dönüşü Cidde de öldüğünü söylediler. Arıkuyusu köyünden, Cemali hayranı İbrahim Hoca (İbrahim Devlet 1887-1967) Cemali'nin ölümünü şöyle anlatmıştı:
"Cemali kendi namına hacca gidip geldikten sonra ahbabı olan Mut'lu İbrahim Bey'in hanımı Fatma Hanım namına ikinci defa gittiğinde hac farizesini ifa edip dönüşünde Cidde iskelesinde vapur beklerken yönünü Mekke'den tarafa dönüp sırtını hurcuna dayar, Allah'a yalvarır: "Ya Rabbim, beni bu topraklardan ayırma" diye... Biraz sonra vapur gelir, yoldaşları binme hazırlığına başlarlar, Cemali'de hiç hareket yok... Gelip bakarlar ki Allah dileğini kabul edip Cemali'yi orada alıkoymuş."

Nasıl methedeyim kaşı kemanı
Zülfü karadeniz dalgası gibi
Beni bu dertlere giriftar eden
Yaman şu yavrunun sevdası gibi

Bülbül olup bahçenize girmedim
El uzatıp gonca gülün dermedim
İçel'de ben böyle civan görmedim
Gürcistan elinin yosması gibi

Bülbül figan eder civan elinden
Göz kamaşır yanakların al'ından
Seni gören geçer dünya malından
Acem kirazının meyvası gibi

Cemali, Barçın yaylasına yaylamağa çıkan arkadaşı Köselerli muhtarı Mustafa Efendi'ye şöyle bir mektup yazıp tarifi üzere bir palaz (keklik yavrusu) ister:
Gönül müpteladır bilmem nesinden
Misli görülmedik palaz olmalı
Üç dirhem od yiyen sultat sesinden
Aklı ayrılmadık palaz olmalı

Barçın yaylasından olmalı nesli
Çifte hıçkırıklı kabaca sesli
İbrahim Paşa ünlü devlet nefesli
Gönlü yorulmadık palaz olmalı

Bir doğan mıdıklı şahin suratlı
İngiliz marifetli moskof inatlı
Seyrek alalı da sarkak kanatlı
Daha kurulmadık palaz olmalı

Cemali'nin derdi cümleden aşkın
Bir çatal imanlı kaşları düşkün
Gözleri küçücük kendisi coşkun
Akıp durulmadık palaz olmalı
Mustafa Efendi tarife tıpa tıp uyan bir palaz bulup uşağı ile Cemali'ye gönderir. Uşak yolda bir yörük çadırında gecelemek mecburiyetinde kalır. Ev sahibi yörük kocası keklikten iyi anlarmış ki bakar paha biçilmez bir palaz, hemen o anda bulabildiği bir dişi tülekle değiştirir. Hilenin farkına varamayan uşak sabahleyin kafesi aldığı gibi Cemali'ye iletir. Cemali şöyle bir bakar hiç bir şey demeden kalemi alıp ikinci mektubu yazar:
Benim böyle tecellimden olmalı
Göndermişler sarı saçlı bir gelin
Kendim gidip bir erkeğin bulmalı
Gene geldi inci dişli bir gelin

Erkek derler hem temeli binası
Yumurtadan kız doğurmuş anası
Bozulmamış ellerinin kınası
Cins yerinden ağır başlı bir gelin

Aslını sorarsan Kuşutaşı ndan
Dişi tülek şüphe etmem yaşından
Üçbeş nikah geçmiş bunun başından
Usul boylu kara kaşlı bir gelin

Alem hile etmiş bana yerinden
Cemali nin ateş tuttu serinden
Bir dişiyi ayırmışlar erinden
Durmaz ağlar gözü yaşlı bir gelin
Mustafa Efendi hileyi anlar palazı bulup tekrar geri gönderir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
mazlum
Newbie
Newbie


Kayıt: Jul 24, 2006
Mesajlar: 108

MesajTarih: Cmt Ağu 09, 2008 3:05 pm    Mesaj konusu: . Alıntıyla Cevap Ver

Çok güzel bir derleme Savaş keşke daha çok şiirleri bulunabilseydi 11 yaşındaki bir çocugun anında ayran için söylediği dörtlük çok güzel

Ayran tuluğunu açtık
Yed'adım geriye kaçtık
Sakaldan bıyıktan geçtik
Burnumuzu yire yazdı
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Mazlum Zengin Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> HİKAYELER Tüm zamanlar GMT +10 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2006) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.